HABERLER
01-01-2010 23:59

DÜZCE BELEDİYE BAŞKANI MEHMET KELEŞ TEN KUTLU DOĞUM HAFTASI MESAJI

DÜZCE BELEDİYE BAŞKANI MEHMET KELEŞ TEN KUTLU DOĞUM HAFTASI MESAJI

Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle bir açıklama yayınlayan Düzce Belediye Başkanı Mehmet KELEŞ, “Samimi” olmanın inancımızdaki yerinin önemine vurgu yaparak “Hz. Muhammed (sav) canlı Kur’an olarak yaşamış bir samimiyet zirvesidir” dedi.

DÜZCE BELEDİYE BAŞKANI MEHMET KELEŞ TEN KUTLU DOĞUM HAFTASI MESAJI

Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle bir açıklama yayınlayan Düzce Belediye Başkanı Mehmet KELEŞ, "Samimi" olmanın inancımızdaki yerinin önemine vurgu yaparak "Hz. Muhammed (sav) canlı Kur´an olarak yaşamış bir samimiyet zirvesidir" dedi.

Düzce Belediye Başkanı Mehmet KELEŞ´in Kutlu Doğum Haftası açıklaması şöyle:

"Hz. Muhammed (sav) bütün insanlığı huzura ve berekete çağıran İslam davetini tarihte eşi görülmemiş bir medeniyet haline getirmiştir. Tebliğ ettiği İslamiyete eşi görülmemiş bir samimiyetle bağlanmış ve Peygamberi olduğu dinin kurallarını ve inceliklerini kendi hayatında eksiksiz uygulamıştır. İslam´ın bağlılarına şart koştuğu yükümlülükleri sahabelerinden hem önce hem fazla hem de müthiş bir tevazu ile yerine getirmiştir. Farzları herkesten önce kendisi uygulamış, yasaklara önce kendisi uymuş ve en ağır müeyyideleri en yakınlarından başlayarak tatbik etmiştir. Tarih, Hz. Muhammed´den (sav) daha "samimi" bir insan kaydetmemiştir.
Yerel yönetimler alanında hizmet vermeye çalışan bir kamu görevlisi olarak Peygamber Efendimizin hayatından her alanda olduğu gibi "İnsan ve Şehir İlişkisi" açısından da örnek almamız gereken büyük incelikler olduğunu düşünüyorum.
Peygamberimiz, insan şeref ve haysiyetine büyük bir önem vermiştir. İnsanların daha onurlu, daha huzurlu, daha eşit şartlarda bir hayat sürdürmeleri için benzeri görülmemiş fedakarlıklara katlanmış, benzersiz bir mücadele vermiş ve dünyanın en adil en mutlu en müreffeh şehirlerini kurmuştur.
Peygamberimiz (sav) Medine´ye Hicret günlerinden itibaren çağlar boyu sürecek bir İslam şehir hayatı modelini uygulamalı olarak hayata geçirmiştir. Medine, O´nun hicretiyle "medeni" yani "şehirli" olmanın anlamını kavramış ve başta İstanbul olmak üzere, Endülüs´ten Buhara´ya, Bağdat´tan Kahire´ye bütün İslam şehirlerinin ilham kaynağı olmuştur.
Hz. Muhammed (sav) önderliğinde Mekke´nin Fethi ve sonrasında yaşanan insanlık şaheseri örnekler sadece insan onurunu zirveye taşımakla kalmamış, şehircilik anlamında da zirve örnekler ortaya koymuştur. Mekke´yi kuşatan İslam ordusu, intikam sesleri yerine Mekke´ye taze ekmek kokuları ile girmiş ve Müslümanlar gece boyunca yaptıkları sıcak ekmekleri Mekke halkıyla bölüşmüştür. Kabe´nin anahtarlarını eskiden kimde ise yine onda bırakan Hz. Muhammed (sav) "Burayı o biliyor" demiş ve Kabe´yi içindeki putlardan temizlemeden önce insanların gönlündeki ayrımcılık kirlerini temizlemiş, kalplere emanet ve samimiyet tohumları ekmiştir.
Bizzat Kur´an-ı Kerim´de "Alemlere Rahmet olarak" gönderildiği ifade edilen Peygamberimiz (sav) hiç kimseyi İslam´ı kabule zorlamamıştır. İslamiyet, samimi olmaya, samimi olarak inanmayı doğru ve değerli kabul eder. Hz. Peygamber´in, davet faaliyetlerini yürütürken ve İslam Devletini idare ederken takip etmiş olduğu tarz, insanları güzel öğütle İslam´a çağırmak olmuştur.
"Akar bir sudan abdest alırken bile suyu israf etmeyiniz" buyururken de, "Kıyamet koparken bile ağaç dikiniz" buyururken de, "Evlerinizin yüksekliği komşularınızın güneşini engellemesin" buyururken de insanlık ve ortak yaşama kültürünün zirve örneklerini sergilemiştir.
İnsanları makam, mevki, servet ve güç bakımından herhangi bir ayrıma tabi tutmadan tanımaya büyük önem vermiş, insanların duygularını, ihtiyaçlarını dikkate almış, onlara değer vermiş ve ilgi göstermiştir. İnsanlarla ortak noktalarda buluşma esasını uygulamış, bütün hayatında adalet, anlayış, yumuşaklık, şefkat ve merhamet, ayrımcılık, kin ve öfkenin yerini almıştır.
Hayata ve insana bir bütün olarak bakan Hz. Peygamber, insanların adalet ve huzur içinde yaşayacağı şehirlerin temelini atmıştır. Modern kent kültürünün bugün vardığı çağdaş değerlerin tamamında İslamiyet´in ve Hz. Muhammed´in (sav) insanlığa armağan ettiği güzellikler kaynak olarak görülmektedir.
Bizler Peygamber Efendimiz ve O´nun tebliğ ettiği İslamiyet sayesinde, kamu kaynaklarının insanlar ve şehirler için adalet ve bereket esaslı olarak kullanılmasına, emanetlerin ehline teslim edilmesine, hem insana, hem çevreye hem de şehirlerin en güzel biçimde imar edilmesine temel teşkil eden bir inanca sahibiz. Bu anlayışın da temelinde, başta insan ve şehirler olmak üzere her bir kıymetin ve nimetin değerinin bilinmesi ve bu değere uygun biçimde davranmak bulunmaktadır. Bu anlayış neticesinde, bugün modern kent yaşamının zirve örneklerinden kabul edilen Londra, bataklıklarla dolu kapkaranlık bir köy hayatı yaşarken aynı yıllarda Müslümanların yaşadığı Kurtuba´da akşam olur olmaz daha hava kararırken şehir boydan boya kandillerle aydınlatılabilmiştir.
Bugün de bu medeniyet ve şehirlilik seviyesine ulaşmamızda en büyük yardımcımız Hz. Peygamber´in (sav) en güzel örneklerini verdiği "samimiyet" olacaktır.
Şehirlerimizi nasıl imar edeceğimiz, şehirlerimizde hemşehrilerimizle, adalet, liyakat, ortak akıl yani meşveret, toplumsal barış, anlayış yani insaniyet ve medeniyet hakkında da en güzel ve en yüce örnek bizzat Peygamber Efendimizin hayatında ve kitabımız Kur´an-ı Kerim´de açıkça ortaya konmaktadır. Bu yüceliklerin kaynağı "Samimiyet"tir. Hz. Muhammed (sav) canlı Kur´an olarak yaşamış bir samimiyet zirvesidir. Bize düşen elimizden geldiğince bu yüceliğin anlam ve değerini kavrayabilmek ve samimi olmaktır.
Birbirimizi gerçekten seven hemşehriler olarak Düzce´mizi mamur bir şehir haline getirme yolunda samimiyetle çalışmaktan başka amaç ve görev taşımadığımızı ifade ederek Düzceli hemşehrilerimiz başta olmak üzere ülkemizin ve İslam Alemi´nin Kutlu Doğum haftasını tebrik ediyorum."