HABERLER
03-06-2016 23:59

KEYİF İNSANLARI

KEYİF İNSANLARI

Düzce Postası Gazetesi yazarı Metin Köseer'in yazısı

KEYİF İNSANLARI

Metin Köseer / Düzce Postası Gazetesi / 2 Haziran 2016

Yazıma başlamadan önce çok sinirlendiğimi belirtmek istiyorum. Biz öyle bir toplum olduk ki, biz öyle bir keyifli insanlar olduk ki, biz öyle tembel bir insanlar olduk ki, biz hem istiyor, hem kırıp yıkıyoruz. Biz hem istiyor, hem korumasını bilmiyoruz. Biz hem temizlensin istiyoruz, hemen arkasından da   temizlenen yeri pisletiyoruz.

Biz böyle bir toplum olduk. Biz keyif insanları olduk. Yapma dediğin şeyi yaparız, yasak dediğin kuralları daha çok çiğneriz. Biz kendimizden başka kimseyi takmayız. Biz kendimiz sanılsak, herkesi de öyle olsun isteriz. Biz iş yapmayız, iş yağdırırız, bizde bu  çene varken, biz çalışmadan çalışandan çok iş yapmış gibi öne çıkarız.

Biz öyle bir toplumuz ki, insan yönlendirmeyi, insan kandırmayı, insan kullanmayı çok iyi biliriz. Hatta bu işin profesyoneli biziz diyebiliriz.

Bizde bu edebiyat varken, biz de bu çene varken, biz de bu kötü huylar varken, biz ipe adam gönderir, hatta ipten adam bile alırız. Biz böyle bir toplumuz.

Kalıcı konutlarda yaşayan insanların bir çoğu yasaları ve kuralları dinler. Bunların aksine, bazı insanlar da yasaları ve kuralları takmaz.

Kalıcı konutlarda bulunan her bölgede çöpler akşam üstü dışarı çıkarılır. Belirli bir saatte çöpler atılır. Ardından çöp kamyonları gelir, çöpleri toplar gider.

Ne hikmetse, bazı vurdum duymaz, bazı tembel, bazı keyif insanları, çöpleri belirlenen saatlerde çıkarmaz, ya çöp kamyonu gittikten sonra gece vakti gizlice çöpünü çıkarır. Ya da sabah işe giderken, sağa sola bakar, kimse yoksa çöpü atar, kaçıp gider.

Köpekler bu çöpleri parçalayıp yayar. Ortalığı koku alır, pislik alır, hastalıklar başlar, sinekler çoğalır, vs. vs. sıkıntılar ortaya çıkar.

Düzce Belediyesi bu sıkıntıları gidermek için her bölgeye 20-30 metre aralıklarla gıcır gıcır  çöp konteynırı yerleştirdi.

Bu keyif insanları, bu konteynırlerin yerlerini değiştirmeye başladılar. Vay efendim koku yaparmış. Bu yetmiyor, şimdi ne yapıyorlar biliyor musunuz? Üşengeçlikten, tembellikten, keyif insanları çöpleri konteynırlara değil, binaların önüne bırakıyorlar. Kimin bıraktığını göremiyorsunuz.

Hani 20 metre ileride çöp konteynırı var. Gidip oraya atmıyor, tembellikten, üşengeçlikten, binanın önüne bırakıveriyor. Yazıklar olsun, Allah sizi bildiği gibi yapsın.

Hizmetse, alın size hizmet geliyor. Çöp konteynırı yok diyordunuz, alın size onlarca çöp konteynırı geldi. Şimdi çöplerinizi niye konteynıra atmıyorsunuz? Siz nasıl insanlarsınız?

Düzce Belediyesi kaldırım kenarlarında bulunan dubo demirleri değiştirdi. Kimi duboları  kilit sistemi taktı, kimilerinin dibine beton döktü.

Ne oldu biliyor musunuz? Bu insanlar, bu duboları söktüler. Betonlu olan duboları dibinden çıkardılar. Sırf araba çekeceğiz diye, sırf mal indireceğiz diye, sırf park edeceğiz diye duboları söktüler. Bazıları da bu dubolara çarptı ve yerlerinden söktü.

Ya arkadaş, biz ne tembel, ne üşengeç, ne keyif adamları olduk. Alın size, ayağınıza kadar  hizmet gelmiş, siz niye kırıp döküyorsunuz?  Siz niye yapılan hizmetleri korumasını bilmiyorsunuz?

Hizmet gelmese, gelmedi diye anlatır dururuz. Hizmet gelmese konuşur dururuz. Bu sefer de hizmet gelse, onu yok etmek için elimizden geleni yaparız.

Bu nasıl bir düşünce? Bu nasıl bir insanlık? Bu nasıl bir üşengeçlik? Bu nasıl bir tembellik? Bu nasıl bir keyifli yaşama tarzı? Allah aşkına biz kimiz ya? Biz neyiz ya? Biz ne yapmaya çalışıyoruz ya?

Çok kızgınım, daha fazla ileri gitmek istemiyorum. Allah böyle yapanları  ıslah etsin.

Esenkalın...